Ertuğrul Fırkateyn, Sultan Abdülaziz huzurunda 19 Ekim 1863 günü suya indirilmiştir. Fırkateynin makine ve kazanları 1864 yılında Büyük Britanya’da monte edilmiştir.1865’te ülkemize gelerek Beşiktaş Sahil Saray-ı Hümayunu önüne demir atmış, daha sonra Haliç’e çekilmiştir.
Fırkateyn tam bir savaş gemisi olarak donatılmıştı. 8 adet 150 milimetrelik Krupp topu, 5 adet 150 librelik Armstrong topu 2 adet 4, 2 adet 3 fontluk Krupp, 2 adet 5 namlulu Hockins, 2 adet 5, 4 adet namlulu Nordenfeld, 1 adet 12 ve 1 adet 6 librelik roket kovanı, 1 torpido atış kovanı, 2 torpido, 100 Martin Henry tüfeği, 100 Winchester tüfeği ve 40 adet tabanca taşımaktadır.Ertuğrul Fırkateyn 79 metre uzunluğunda 15,5 metre genişliğindedir. 8 metreye kadar su çeker,60 ton sutaşıma kapasitesine ve depoladığı kömürle 10 mil hızla 9 saat yol alma kapasitesine sahiptir.
1887 yılında Japonya İmparatoru Melji’nin akrabası Prens Komatsu Akihito’nun savaş gemisi ile İstanbul’u ziyaret etmesi üzerine 2.Abdülhamid tarafından iade-i ziyaret için emir vermiş. Bunun üzerine donanmanın ihtişamlı fırkateyn olan Ertuğrul hazırlanmaya başlanmıştır. Gemiye 2. Abdülhamid adına Japon imparatoruna mücevherli imtiyaz nişanı ve birçok hediyeler yüklenmiştir.Ertuğrul Fırkateyn’i 61 subay ve memur, 548 erbaş/er toplam 609 mürettebat ile yola çıkmıştır. Seyir planında Süveyş, Aden, Bombay, Kolmbo, Singapur, Saygon ve Hong Kong Limalarına uğrayarak Japonya’nın Yokohama Limanına yanaşmıştır. Japonya İmparatoru Melji Türk amiralini ve heyetini görkemli şekilde karşılamış ve 2. Abdülhamid’in hediyeleri takdim etmiştir. Türk heyeti 3 ay boyunca Japonya’da etkinlikleri ve ikili görüşmeleri yaptıktan sonra yola çıkmak için gerekli hazırlıkları yapmıştırlar.
Yola çıkmadan Japonya Deniz Kuvvetleri tayfun uyarısı yapmış fakat planladıkları tarih 15 Eylül 1890’da yola çıkmıştır. Bir süre yola devam ettikten sonra fırtına kendini baş göstermeye başlamış ve şiddetli dalgalardan fırkateynin 40 m yüksekliğindeki mizena babafingosu kırıldı ve diğer yelkenlerde zarar verdi. Dalgalar geminin içine dolmaya devam ediyor ve kömür depolarına sızmaya başlamıştı. Daha sonra kazan dairesine dolmaya başladı. Pompalar yetersiz kaldı ve mürettebat kovalarla atmaya başladı.
Ama buda yetersiz kaldı ve geminin makine dairesinin suyla dolması ile gemi sürüklenmeye başladı. Gemi akıntıyla birlikte Kuşimoto’nun doğu sahilindeki kayalıklara çarpmamak için mürettebat bütün çabasını sarf etmiş fakat fırkateyn 18 Eylül 1890 da kayalıklara çarpmış 69 denizci kurtulabildi. Gemi Komutanı Mirliva Osman Paşa da dahil olmak üzere diğer mürettebat şehit oldu.
Kazada ölenlerin anısına Kuşimoto’da bir anıt yapılmıştır. İlk anıt Japonlar tarafından 1891’de inşa edilmiştir, 1929 yılında yine Japonlar tarafından genişletilmiştir. Şehitlik Anıtı, 3 Haziran 1929 tarihinde Japon İmparatoru tarafından da ziyaret edilmiştir. 1937’de Türkiye tarafından restore edilen anıt önünde her yıl düzenli olarak anma törenleri yapılmaktadır.
Kuşimoto kasabası Mersin ve Yakakent ile kardeş şehirdir. Kuşimoto’da bir de müze bulunmaktadır. 1974 yılında inşa edilen Türk Müzesinde Ertuğrul Fırkateyni’nin maketi, gemideki asker ve komutanların fotoğrafları, kişisel eşyaları ve heykelleri bulunmaktadır.